Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
OM2886
Öğrenme güçlüğü ülkemizde son yıllarda tanısı konmaya başlanmış bir yetersizlik grubudur. Ancak tanılama araçlarının yetersizliği ve öğrenme güçlüğünün tanılanması zor bir yetersizlik grubu olması nedeni ile birçok çocuk, bu yetersizliğe sahip olmadığı halde öğrenme güçlüğü olarak tanılanmaktadır. Öğrenme güçlüğü olarak tanılanan bu çocukların bir kısmı dikkat problemi, duygu davranış bozukluğu ya da başarı düzeyi düşük çocuklar olabilmektedir. Bu durumun aksi de yaşanarak, öğrenme güçlüğü olan çocuklar farkedilmemekte, sınıfın tembel çocuğu olarak etiketlenmektedir. Bu çocuklara özel eğitim hizmeti verilememektedir.
Öğrenme güçlüğü tanısına sahip olsun olmasın, öğrencilerin başarısızlıklarını açıklama yolu, eğitime başlamada önemli bir noktadır. Bu açıklamalar; işlevsel ve yapısal olmak üzere iki şekilde yapılabilir (Daly, Martens, Witt ve Dool, 1997). Yapısalcı açıklamalar, öğrencinin güçlü ve zayıf yönlerine odaklanır ve öğretim için yol gösterici değildir. Örneğin, öğrencinin başarısızlık nedeni olarak, öğrenme güçlüğünün ya da aile ilgisizliğinin gösterilmesi yapısalcı açıklamalardır. Uygulamacılar, genel eğitim sistemi içinde öğrenme problemlerinin önlenmesi ve düzeltilmesi konusunda doğru girişimlerde bulunmak istiyorlarsa, öğrenme problemlerine yaklaşımlarını değiştirmek zorundadır. Her öğrenci kendi akademik gelişim hızında ilerler. Bu nedenle öğrenci performansına göre bireysel kararlar alınmalıdır. Bu bağlamda işlevsel açıklamalar, öğrenci başarısızlığına çözüm yolu getirmesi açısından iyi bir başlangıç yapılmasını sağlar. İşlevsel açıklamalar, öğrencinin başarızlığını onu çevreleyen etmenlerde arar (Daly ve diğ., 1997). Problemin çocuktan ziyade onu çevreleyen etmenlere göre açıklanması, başarısızlığa yol açan etmenlere müdahale edilmesine yol göstermektedir. Başarıyı olumsuz etkileyen çevresel etmenler; motivasyonun sağlanamaması, dikkatin sürdürülememesi, yeterince model olunmaması, beceriyi öğretmek için yeterince alıştırma yapılmaması gibi etkili öğretim için gerekli şartların sağlanmamasıdır.
Bu kitapta başarısızlığa yönelik işlevsel açıklamalar temel alınarak, öğretmenlere öğrenme güçlüğü olan öğrenciler için yapabilecekleri temel uygulamaların tanıtılması amaçlanmıştır. Öncelikle kitapta öğrenme güçlüğü tanımlanmış, bu çocukların özelliklerine yer verilmiş ve öğrenme süreçlerini desteklemek için kullanılacak stratejiler açıklanmıştır.
Bu kitabı okuyarak yaptıkları düzeltmelerle katkıda bulunan Yrd. Doç. Dr. Banu Altunay Arslantekin ve Dr. Arzu Doğanay Bilgi’ye, otçul hayvanlar resmini yapan öğrencim Muhammet Ali Çankaya’ya ve uyaklı hatırlatıcılar kısmına tekerlemeleri ile katkıda bulunan Nilifer Özgök teşekkür ederim.